ADANA

 
                                       

                        Nüfus Artış Hızı

 

Türkiye Nüfus Artış Hızı ‰  18.28
İl Nüfus Artış Hızı ‰  17.71
Şehir Nüfus Artış Hızı ‰  21.70
Köy Nüfus Artış Hızı 6.29
Büyükşehir Nüfus Artış Hızı ‰   21.04
Şehirlerde Yaşayan Nüfus Oranı 75.58
Köylerde Yaşayan Nüfus Oranı 24.42











    ilçelerin merkeze olan uzaklığı

Aladağ  : 100 Kozan  : 70 Ceyhan  : 48 Pozantı  : 110 Feke  : 120 Saimbeyli  : 157 İmamoğlu  : 45 Tufanbeyli : 196 Karataş  : 49 Yumurtalık : 80 Karaisalı  : 50 Seyhan / Yüreğir : İl Merkezi

         Adana’da  bazı tarihi eserler arasında

Tufanbeyli Şar Harabeleri, İlk ve ortaçağda
önemli bir yerleşim merkezi olan Yüreğir ve yöresinde eski eser olarak köprü ve höyük, yer mozaikleri ve su kemerleri, hamam ve kervansaray kalıntıları, Seyhan Tepebağ Höyüğü, Sirkeli Höyüğü, Mazılık Ören yeri ve Kalesi, Akören Kalesi, Postyağbasan Kalesi, Yılan Kale (Şahmeran Kale), Dumlu Kalesi, Feke Kalesi (XII.yüzyıl), Milvan Kalesi, Kozan Kalesi, Ayaş Kalesi, Bucak Kalesi, Anavarza Kale (MÖ.IX.yüzyıl), ve Romalılara ait su kemeri, tiyatro, saray, mabet, hamam kalıntıları, Anaşka Kalesi, Saimbeyli Kalesi, Yanık Kilise, Magarsus Antik Kilisesi, Pelesek Manastır Kalıntısı, St.Paul Katolik Kilisesi (Bebekli Kilise) (1880-1890), Saat Kulesi (1881), Süleyman Kulesi, Taş Köprü, Yakapınar Köprüsü, Kızıl Tabya, Ak tabya, Ceyhan Ulu Cami (1868), Muradiye Camisi, Seyhan Ulu Cami (1541), Yağ Cami (1501), Kemeraltı camisi (1599), Akça Mescit (Ağca Mescit) (1489), Hoşkadem Camisi(1448), Hasanağa Camisi (Hasan Kethüda Camisi) (1558), Bedesten (XVI.yüzyıl), Kurtkulağı Kervansarayı (1711), Durhasan Türbesi (1717-1720), Menzil Han (1782), Tarihi Han kalıntısı (1608), Çarşı Hamamı (1529), Irmak Hamamı, Gön Han Kalıntısı, Koyunevi Mozaikleri, Yer altı Şehri, Bahri paşa Çeşmesi (1890, 1993’te yeniden yapılmıştır) bulunmaktadır. Ayrıca Ramazanoğlu Konağı başta olmak üzere Türk sivil mimari örneklerinden evler vardır. 
      BİR ADANA EFSANESİ

ŞAHMERAN VE LOKMAN HEKİM EFSANESİ


     Vaktiyle, binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam, yılanlar tarafından padişahları Şahmeran'a götürülür. Şahmeran adama canını bağışlayacağını ancak kendisini misafir etmek zorunda olduğunu söyler. Yerini bilen birini serbest bırakarak kendi hayatını tehlikeye atmak istememektedir. Şahmeran ona çok iyi davranır. Adam bir dediği iki edilmeden bütün ihtiyaçları sağlanarak yaşamakta, günlerinin büyük bölümünü Şahmeran'la sohbet ederek geçirmektedir. Ne kadar rahat da olsa, gerçek dünyadan uzak bir mağarada süren bu hayattan sıkılan adam, bir gün yeryüzüne dönmek için Şahmeran'dan izin ister. Adana'da bir padişah yaşarmış. Padişahın kızı bir yılanın ölümüne sebep olmuş. Bu yılanın eşi, kızı öldürmek için peşine düşmüş. Padişah bunun farkına varmış. Kızını tanıdığı birisinin evine saklamış. Evden çıkması yasak olan kız, bir gün dayanamayarak bahçeye çıkmış ve elma toplamaya başlamış. Bunu gören yılan, kızı sokarak öldürmüş. Padişah da kızının anısına Taşköprü'yü yaptırmış. Halk bugün bile padişahın, yıkıldığında yeniden yaptırılabilsin diye köprünün altına para ve altın koyduğuna inan

 
Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol